Neden kuruldu ?
Adalet ve medeniyet ile üç kıtaya bin yıl hüküm sürmüş, dünyaya nizam vermiş, çağ kapatıp çağ açan ecdadımızın torunları olarak;
iklim, tarım, maden, turizm gibi sayısız zenginliklere sahip olduğumuz bu coğrafyada kıt kanaat geçinen ve çoğunluğumuzun mutsuz olduğu bir yaşam şekli kaderimiz olmamalı diye kuruldu.
Devletimizi ve milletimizi eskiden olduğu gibi ihtişamlı günlerine kavuşturmak en büyük gayemizdir. Bunun da yolu ecdadımızın izinden gitmektir.
Kimler kurdu ?
Bu toprakların çocukları kurdu.
Kimisi esnaf, kimisi çiftçi, kimisi emekli.
Kimseden emir almadık. Kimseden para almadık.
Kimsenin adamı da değiliz.
Tek arzumuz devletimiz güçlü, milletimiz mutlu olsun.
Amacımız
-Her şeyden önce Milli eğitim sisteminin topyekün yeniden inşa edilmesi için gayret göstereceğiz. Çünkü ülkemizin en büyük sorunu sanılanın aksine ekonomi değil, eğitimdir. Bir ülkede eğitim sistemi sağlam temeller üzerine kurulu değilse o ülkenin sorunları hiç bitmeyecektir. Bütün sorunların temelinde eğitimsizlik ya da yanlış eğitim sistemi yatmaktadır.
Sadece öğretime dayalı değil aynı zamanda vatan sevgisi, ahlak, dürüstlük, nezaket, saygı, sevgi ve görgü kuralları gibi kavramların çocuklarımıza ders olarak verilmesini arzu ediyoruz. Gelenek ve göreneklerine bağlı bir millet ile devletimiz çok daha güçlü olacaktır. Ayrıca herkesin istediği mesleği yapacak şekilde eğitim almasını sağlamak istiyoruz. Buna bağlı olarak giriş sınavları yerine çıkış sınavlarını getirmek istiyoruz. Bu sayede insanlarımızın ilgi duydukları bölümleri okuyarak sevdikleri ve başarılı olacaklarına inandıkları meslekleri yapmaları sağlanacaktır.
-Her ilde bilim evleri olsun istiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz zamanlarını bu bilim evlerinde geçirsinler, bilimi sevsinler istiyoruz. Bilim evleri gelecek nesiller için bir yaşam tarzı olmalıdır.
-İcat eden, üreten, ürettiğini satan bir devlet arzu ediyoruz. Satın alan ve tüketen bir devlet ancak zayıf devletlere özgü bir durumdur.
-İş veren olmak özendirilmelidir. Teşvik edilmelidir. Çünkü işveren istihdam sağlar. Devletin ekonomisi iş verenler ile güçlüdür.
İş veren risklerden korunmalıdır. Her türlü ham madde, makine, reklam ya da pazar desteği verilmelidir. Her firma bir fabrikadır hassasiyeti ile iş verenlerin ticaretleri kolaylıştırılmalıdır.
-Her vatandaş doğumundan vefatına kadar her türlü sağlık ve eğitim giderleri devlet garantisi altında olmalıdır.
Güçlü bir devlet, yapısı gereği olarak sadece parası ya da sigortası olan vatandaşlarına hizmet vermekle kalmaz bütün vatandaşların sağlığından ve eğitiminden sorumludur.
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN. YAŞATMAKTAKİ KASIT ONURLUCA YAŞATMAKTIR, İNSANCA YAŞATMAKTIR.
Ne yazık ki ülkemizde bu durumdan bahsetmek çok mümkün değildir. Hiç bitmeyen ekonomik krizlerimiz, hayat pahalılığı gibi durumlar yüzünden neredeyse bütün vatandaşlarımız gelecek kaygısı yaşamaktadırlar.
İhtiyacını alamadığı için çocuklarına mahçup olan milyonlarca anne babalarımız var.
Üç tarafımız deniz olmasına karşın hayatında hiç deniz görmeden ölen milyonlarca insanımız var.
En acısı da bu durumun normal olarak kabul edilmesidir.
BİZ BU DEĞİLİZ.
MİLLETİMİZE ZENGİNLİK YAKIŞIR, ONURLU VE KALİTELİ YAŞAMAK YAKIŞIR.
AL SANCAK PARTİSİ YOKSULLARA YARDIM ETMEK İÇİN DEĞİL, YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAK İÇİN KURULMUŞTUR.
0 Yorumlar