Hakkın Üstüne Haksızlık Giydirilmez!
Al Sancak Partisi Genel Başkanı ve yazar Nuri Çelebi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklama,
1 Mayıs, emekçinin alın terini, hakkını ve onurunu simgeler. Ancak bugün, Türkiye’mizin içinde bulunduğu derin ekonomik darboğazda bu kutsal gün bile hak ettiği şekilde idrak edilemiyor. Al Sancak Partisi Genel Başkanı ve yazar Nuri Çelebi'nin sözleri, bu gerçeğin altını bir kez daha çiziyor:
"Hak ve hakkaniyet doğrultusunda bu gidişata dur demek zorundayız. Bugün ülkemizdeki ekonomik sıkıntıların, haksız bir şekilde yeni haksızlıklar doğurduğunu düşünüyorum."
Bu sözler basit bir serzeniş değil, vicdanlı bir haykırıştır. Zira yaşanan ekonomik darboğaz yalnızca yoksullaşmayı değil, aynı zamanda adalet duygusunun erozyona uğramasını da beraberinde getiriyor. Emeğin karşılığı verilmiyor, alın teri değer görmüyor. Hakkını arayanlar ya susturuluyor ya da görmezden geliniyor.
Bugün, emeğiyle hayatta kalmaya çalışan milyonlarca vatandaşımız ay sonunu getiremiyor. Fakat aynı zamanda bu insanlar, adalet duygusuna olan inançlarını da kaybetmek üzere. Çünkü ekonomik zorluk sadece cebi değil, vicdanı da daraltıyor. Haksızlığa uğrayanlar, zamanla başkalarına da haksızlık yapmaya başlıyor. İşte Çelebi'nin uyardığı nokta tam burası:
"Haksızlık, zincirleme bir şekilde başka haksızlıklara kapı aralıyor."
Bu 1 Mayıs, sadece bir kutlama günü değil; aynı zamanda bir muhasebe günüdür. Hangi ideolojiden, partiden, düşünceden olursak olalım, bir ülkede adalet terazisinin dengesizleşmesi, hepimizin altında yaşadığı zemini çürütür. Hakkın olmadığı yerde huzur, hakkaniyetin olmadığı yerde birlik olmaz.
Balık Başından Kokarsa, Hakkaniyet Dipten Yükselir!
Al Sancak Partisi Genel Başkanı ve yazar Nuri Çelebi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik darboğaza ve bunun toplumsal adalet üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Açıklamasında, çarpıcı bir ifadeyle seslendi:
"Bugün ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar, hak ve hakkaniyet anlayışımızı zedeliyor. Haksızlığa uğrayanın, zamanla haksızlık yapar hale gelmesi en büyük tehlikedir. Bu yüzden ben bu günlerde haksız bir şekilde haksızlık yapıldığını düşünüyorum."
Bu tespit, yalnızca ekonomik bir çöküşün değil, aynı zamanda ahlaki ve vicdani bir yıkımın da habercisidir. Toplumun temeli olan “hak duygusu” yıprandıkça, sadece bireylerin değil, devletin ve kurumların da meşruiyeti sorgulanır hale gelir. Balığın baştan koktuğu bir düzende, dipten gelen halkın sesi artık görmezden gelinemez.
Nuri Çelebi’nin sözleri, siyasi bir mesajdan çok daha fazlasıdır. Bu, halkın içinde bulunduğu gerçekliği ve derin adalet açlığını dillendiren bir vicdan çağrısıdır. Al Sancak Partisi’nin bu konuda ses yükseltmesi, siyasetin sadece seçim dönemlerinde değil, toplumun gerçek sorunları karşısında da sorumluluk alması gerektiğini gösteriyor.
Unutmayalım:
"Hak, sahibine verilmediği sürece; büyüyen sadece enflasyon değil, adaletsizliktir."
Bu yüzden bugün, sadece emekçinin değil, hakkın da günü olmalı. Ve bizler, bu hakkı korumak için susmamalıyız.
0 Yorumlar